Av. Oğuzhan Elmas

Elmas Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

HUKUKA AYKIRI DELİL İLE HÜKÜM YASAĞI

Handcuffs On Laptop Cyber Crime Concept

Elmas Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

HUKUKA AYKIRI DELİL İLE HÜKÜM YASAĞI

Usulüne uygun gerçekleştirilmemiş olan işlemler ile elde edilen deliller ve alınan savunmalar hukuka aykırı olacaktır. Bu duruma “zehirli ağacın meyvesi zehirlidir” denilmekte olup elde edilen aleyhe deliller yapılan yargılamaya ve hükme esas alınamayacaktır.

Ceza yargılamasında hukuka aykırı delil, ceza muhakemesi hukuku normlarına aykırı elde edilmiş olan her türlü delil olarak tanımlanabilir. Hukuka aykırı deliller, bir uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla ispat aracı olarak kullanılamazlar.

Ceza yargılamasının amacı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu nedenle, yani maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve suç teşkil ettiği iddia edilen olayın tüm yönleri ile aydınlatılmasını sağlamak amacıyla, ceza muhakemesinde “delil serbestisi” ve “vicdani delil sistemi” kabul edilmiştir. Bu iki temel prensip gereği, bir ceza uyuşmazlığı her türlü delille ispat edilebilir. Maddi gerçeği araştırmakla yükümlü olan mahkeme, yargılamaya katılanların istem ve açıklamalarıyla ve hatta şüpheli veya sanığın ikrarıyla dahi bağlı olmaksızın, işin aslını araştırmakla yükümlüdür. Dolayısıyla mahkeme, iddia ve savunma makamlarının ileri sürmediği delilleri de araştırmak durumundadır. Bununla birlikte, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, hiçbir sınır tanımaksızın, ne pahasına olursa olsun gerçekleştirilemez. Maddi gerçeğe ulaşmak için bile olsa, her yola başvurulması kabul edilemez. Maddi gerçek araştırılırken, hukukun çizdiği sınırların dışına çıkılmaması, maddi gerçeğin hukuka uygun bir şekilde ortaya çıkarılması, delillerin hukuka uygun bir şekilde toplanması gerekir.

Nitekim, hukuk sistemimizde temel norm niteliği taşıyan Anayasa’nın 38/6.maddesinde “Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemeyeceği” öngörülmüş; buna paralel olarak 5271 Sayılı CMK’nın 217/2.maddesinde “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. CMK’nın 206/2-a maddesinde de “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş olan delillerin ortaya konulmasının reddolunacağı” öngörülmüş ve yargılamayı yapan mahkemeye, delillerin hukuka uygun olup olmadığını, daha yargılamanın başında değerlendirme ve hukuka aykırı elde edilmiş olan delillerin duruşmada tartışılmasını reddetme görevi verilmiştir. Bu nedenle hukuka aykırı bir biçimde elde edildiği anlaşılan delillerin, duruşmada ortaya konmaması, okunup tartışılmaması, dosyadan ayrılarak ayrı bir yerde muhafaza edilmesi gerekmektedir.

İfade alma ve sorguda yasak usuller, CMK’nın 148. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince,

a) Her şeyden evvel şüphelinin ve sanığın beyanı, özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.

b) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.

c) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.

d)Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.

e) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

CMK m. 148’e aykırılığın ne olacağını yasa koyucu, m. 147’den farklı olarak, m. 217/2’ye ihtiyaç bulunmaksızın madde metninde açıkça belirtmiştir Buna göre yasak usulle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa bile delil olarak değerlendirilemeyecektir. Görüldüğü üzere CMK’nın 148. maddesi doğrudan doğruya kamu görevlilerini muhatap kılacak biçimde kaleme alınmıştır. Bununla birlikte, maddenin özünde şüpheli veya sanığın beyanını elde ederken onun özgür iradesinin ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak eylemler yasaklandığına göre, özgür iradeyi sakatlayan fiillerin yetkili veya yetkisiz kişilerden kaynaklanması arasında herhangi bir fark aranmamalıdır.

Adli Arama: Uygulamada kolluk kuvvetleri ile Savcılık makamınca vatandaşların kişi hak ve hürriyetini sık sık ihlal edilen koruma tedbirlerinden biri Adli Arama'dır. Adli Arama; bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek şüphesi altında bulunan kişi hakkında iz, eser, emare, delil elde edilebilmesi için konutunda, işyerinde, üzerinde, kendisine ait diğer yerlerde, özel evraklarında, aracında yapılan aramadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 116, 117 ve 119. maddelerinde “adli arama kararı”na ilişkin hükümler düzenlenmiş olup söz konusu hükümlerden hareketle arama kararının alınabilmesi için şüphelinin, sanığın, hükümlünün yakalanması için ve somut delillere dayanan kuvvetli şüphe ve söz konusu şahsın aramanın yapılacağı yerde bulunduğunun kabulüne olanak sağlayacak olayların varlığı gerekmektedir.

Arama kararı kural olarak hâkim tarafından verilebilecektir fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallede Cumhuriyet Savcısının yazılı emri, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması halinde ise kolluk amirinin yazılı emri ile arama yapılabilecektir.

Arama kararında veya arama emrinde aramanın nedenini oluşturan eylem, aranacak olan şahıs ve yerler, söz konusu kararın geçerliliğini belirten zaman dilimi, arama sonucunda elde edilen materyallere el konulup konulmayacağı hususları bulunmak zorundadır. Bu durumlardan herhangi birinin varlığının geçersiz olması halinde usulüne uygun bir aramanın gerçekleştirilmediğinden söz edilecektir.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi tarafından 2015/14678 Esas, 2016/809 Karar sayılı 16.02.2016 tarihli karar ile CMK’nun 116,117 ve 119. Maddelerine uygun bir şekilde adli arama kararı alınmamış olması sebebiyle elde edilen uyuşturucu maddenin hem suçun maddi konusu hem suçun hukuki delili olmasına rağmen hukuka aykırı elde edilmiş olması sebebiyle hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir.

DİKKAT!!!


Son zamanlarda avukat kimlik bilgilerimiz kullanılarak LETGO’da sahte satıcı profiller oluşturulduğu; klima, tv, akıllı telefon, beyaz eşya, kahve makinesi vb. ürünlerin, ortalama fiyatlarının çok altında ilana koyulduğu yönünde çok sayıda ihbar almaktayız. Şüpheliler her gün yeni bir şehirde ilan paylaşarak mağdurları hedef almakta ve haksız kazanç elde etmektedir.

Şüphelilerin; LETGO'da paylaştıkları ilana telefon numaralarını yazarak mağdurlarla iletişime geçtikleri, whatsApp üzerinden sahte bir işletme hesabı oluşturdukları, mağdurlara sahibinden.com sitesi uzantılıymış gibi ....paramgüvende.... isimli linki gönderdikleri, müşteri bilgileri girildikten sonra suça karışan banka hesaplarına ait IBAN bilgisi paylaştıkları tespit edilmiştir.

Şikâyetimiz üzerine, mesleki itibarımızı ve kişilik haklarımızı zedeleyen şüpheliler hakkında yargı süreci işlemektedir. Maddi olarak zarara uğrayan mağdurların ivedi şekilde ikametgâhlarına en yakın kolluk makamlarına veya Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikâyetçi olmalarını talep ederiz. Bu süreçte telefonla arayarak tarafımıza konu hakkında bilgi veren duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz. Ancak yoğunluktan telefonlara yetişememekte, mesleğimizi ifa edememekteyiz. Lütfen bizi aramayın, şikayetçi olun.

Bu kapanacak 45 saniye